Açıklamalar
7 Şubat'ta 51.cisi örgütlenecek olan Münih Güvenlik Konferansı, daha öncekilerde olduğu gibi, bu yıl da emperyalist devletlerin yeni savaş ve sömürü stratejilerine yataklık edecek. Bu konferans ile, uluslararası haydutluğun amiral gemisi NATO'nun savaş politikaları strateji boyutuyla yeniden ele alınacak ve medya üzerinden meşrulaştırılacak.
“DİYALOG”, GÜCE DAYALI İKNA; “BARIŞ”, SÖMÜRÜ VE BASKI STATÜKOSUDUR
Münih Güvenlik Konferansı'nda 2008 yılına dek ''Diyalog ile barış'' motosu altında ödüller dağıtılıyordu. Emperyalist baronların diyalogdan anladığı ise yalnızca “zora dayalı ikna” idi; tıpkı barıştan anladıklarının sömürü ve baskı düzeninin “mezar sessizliği” olduğu gibi.
Komünist ve İşçi Partileri Uluslararası Toplantısı Çalışma Grubu 31 Ocak - 1 Şubat tarihlerinde İstanbul’da Komünist Parti’nin ev sahipliğinde toplandı.
Belçika Emek Partisi, Brezilya Komünist Partisi, Bohemya ve Moravya Komünist Partisi, Hindistan Komünist Partisi, TUDEH (İran), AKEL (Kıbrıs), Küba Komünist Partisi, Lübnan Komünist Partisi, Portekiz Komünist Partisi, Rusya Federasyonu Komünist Partisi, Rusya Komünist İşçi Partisi, Ukrayna Komünist Partisi ve Yunanistan Komünist Partisi’nin katıldığı Çalışma Grubu’nda bu yıl 17.’si gerçekleştirilecek toplantının hazırlıkları görüşüldü.
YSK'nın Haziran seçimlerine katılacak partiler listesinde Komünist Parti'ye yer vermemesi, seçim sürecine ilk adımın bile yanlış atılması anlamına geldi.
Yasaya göre seçime katılmak için parlamento dışı bir partinin seçim tarihinden altı ay önce illerin yarısında örgütlenmesini tamamlamış ve büyük kongresini toplamış olması gerekiyor. Partimiz bu koşulları gerçekleştirmiştir. Sorun yerelliklerde yapılan kuruluşların Yargıtay'a zamanında bildirilmemesinden kaynaklanmaktadır.
Patronların partisi patronların imdadına koştu ama
Metal işçisi grev yasaklamaya boyun eğmeyecek
Birleşik Metal İş Sendikası'nın işçilerin büyük desteği ve coşkusuyla dün başlattığı grev Bakanlar Kurulu tarafından "Milli Güvenlik" gerekçesiyle durduruldu. İşçiler sadece ülke için değil insanlık için bir güvenlik tehtidi olan AKP hükümetine de patronlara da boyun eğmeyecektir.
94 yıl önce Türkiye'nin işgaline karşı mücadeleyi birinci görev belleyen on beş kişi öldürüldü. Trabzon'dan bir tekneye binmeye zorlandılar. Açılan tekneye arkadan yetişen katiller bu insanları öldürerek denize attı. Sadece bir kadını öldürmeyip sağ bıraktılar: kaçırdılar ve başka çetelere sattılar..
Mustafa Suphi ve arkadaşları 10 Eylül 1920'de Azerbaycan'ın Bakü şehrinde buluşmuşlar ve Türkiye Komünist Partisi'ni kurmuşlardı. Aldıkları en önemli karar işgal altındaki ülkeye dönüp kurtuluş kavgasının parçası olmaktı.
Bugün grev başlıyor!
ONURLU METAL İŞÇİLERİNİ SELAMLIYORUZ!
Onlarca fabrikada metal işçileri bugün şalterleri indirdi. Makinalar durdu, patronlar işçilerin kararlılığı karşısında çaresiz kaldı.
Metal işçileri, insanca yaşamak ve daha iyi koşullarda çalışmak için greve çıktı. Grev önlüklerini giydiler, sermayeye boyun eğmediklerini gösterdiler.
Basına ve kamuoyuna
Seçimlerden sonra Yunanistan:
Sınıf mücadelesi keskinleşerek sürecek
Komünist Parti, Yunanistan’da 25 Ocak 2015 tarihinde gerçekleşen ve ülkemizde de yakından takip edilen, sonuçları itibariyle uzun süre tartışılacak olan genel seçimleri şu şekilde değerlendirmektedir:
Siz düzenin bekçileri,
Hırsızları aklayan meclisiniz, "iyi hal" gördüğü katilleri aklayan mahkemeleriniz var.
Ve bunların sizi kurtaracağını sanıyorsunuz.
Size söyleyecek tek bir sözümüz var: Bunların hiçbiri sizleri kurtaramayacak.
Basına ve Kamuoyuna
Hrant Dink'i ölümünün 8. yılında saygı ve özlemle anıyoruz
Hrant'ın 2007 yılında katledilmesini, AKP'nin milliyetçi faşist kontrgerillayı tasfiye edeceği ve ülkenin demokratikleşeceği beklentisi ve umudu izlemişti.
Ne büyük yanlış! Hrant Dink'in alçakça katledilmesinin, Türkiye'nin dinci faşist bir diktatörlüğe sürüklenmesi için yapılan AKP hamlesi için kullanılması ne büyük bir acı!
Fransa’da yayınlanmakta olan haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen ve 12 kişinin ölümüne ve yaralanmalara yol açan silahlı saldırı, dinci gericiliğin tahammülsüzlüğü ya da inançlara saygı uçlarında durarak değerlendirilemez veya yabancı düşmanlığı yaratmaya yönelik bir provokasyonla açıklanamaz, “Batı’nın yürüttüğü kirli savaş”a ortak olmamak gibi gerekçelerle mazur gösterilemez.