Yeter ki korkma, boyun eğme!

Fransa’da yayınlanmakta olan haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo’ya düzenlenen ve 12 kişinin ölümüne ve yaralanmalara yol açan silahlı saldırı, dinci gericiliğin tahammülsüzlüğü ya da inançlara saygı uçlarında durarak değerlendirilemez veya yabancı düşmanlığı yaratmaya yönelik bir provokasyonla açıklanamaz, “Batı’nın yürüttüğü kirli savaş”a ortak olmamak gibi gerekçelerle mazur gösterilemez.

Bu yaklaşımların hiçbiri, dinci gericiliğin aydınlığa, özgür düşünceye, insan yaşamına yönelik tehdit boyutunu örtemez, örtmemelidir.

Kendi tarihinde yobazların katliamlarına, aydın imhalarına ilişkin belleklere kazınmış korkunç örnekler yaşamış bir ülkede, dinci gericiliğin vahşete yatkınlığı yakinen bilinmektedir.

Karşısında duranı ölümle, ateşle tehdit eden bir inançlar sistemi karşısında susulamaz. “Gerçek İslam” türü bütün retorikler, bu gerçeğin üzerini örtmeye yöneliktir.

Kişisel vicdanlardaki inançlara saygıyla, dünyaya nizam dayatan gerici zora boyun eğme arasındaki derin fark karartılamaz.

Kendilerininkinden başka hiçbir değerler sistemine saygı duymaksızın toplum yaşamına hâkim olmak isteyenlerle mücadele, vicdani kanaatlere saygısızlık anlamına gelmez. 

Özgürlüklerden taviz vermenin, tabularla boğulmanın adı saygı değil korkudur.

Dinci gericiliğin son örnek olarak Fransa’da korku ve ölüm saçarak yıldırma ve susturma girişimine karşı, aydınlanma birikimini, laiklik ilkesini, ilerici değerleri, cumhuriyet yurttaşlığını, düşünce ve kanaat özgürlüğünü, eşitsizliklere karşı mücadele hakkımızı savunuyoruz.

Emperyalizmle gericiliğin karşıt kutuplarda yer aldığı iddiası hem emperyalizm hem de dinci katiller açısından geçersizdir. Her ikisi de insanlık ayağa kalkmasın, sinsin, boyun eğsin diye çabalamakta, eşitsizlik ve adaletsizlikler sürsün diye uğraşmaktadır.  

Uğraşları boşunadır. Boyun eğmeyecek, bu düzeni değiştireceğiz!

Komünist Parti

Merkez Komite

 



İndir