Komünist Parti Newroz dolayısıyla bir açıklama yayınlayarak emekçi halka yeni bir sayfa açma, yeni bir gün kutlama çağrısında bulundu.
Halklarımızın ve sosyalizmin yeni günü için…
AKP diktatörlüğünün ve Kürt milliyetçiliğinin restleştiği ve diğer herkesi taraf olmaya çağırdığı bir ortamda Newroz nasıl kutlanır?
Kürt halkının mücadelesiyle bütün komşu halklara ve insanlığa barış çağrısı olarak armağan olan Newroz’dan söz ediyoruz. 2016 Newroz’u korkular, ölümler, umutsuzluk ve çıkışlar içinde geldi. Bayram ve ölüm kavramları nasıl yan yana gelir?
Bir yol bulmak, bu dayatmaya teslim olmamak yine de mümkündür. Daha doğrusu, bugün mutlaka mümkündür.
Komünist Parti barıştan, kardeşlikten, insanlıktan yana herkesi bu zorunlu çıkışa çağırmaktadır.
* * *
Kürt sorunu elbette ulusal bir sorundur, bir kimlik sorunudur; aynı zamanda kültürel bir sorundur; bölgesel bir sorun, jeopolitik bir sorundur ve bir emek sorunudur. Ankara’da bir ay içinde iki kez patlayan bombaların gösterdiği gibi yalnızca devletten ibaret olmayan bir şiddet sorunudur… İstersek bu listeyi uzatabiliriz de. Ancak bu listeyi eksik bırakmamaktan, Kürt sorunu dendiğinde akla gelebilecek ve her biri geçerli maddelerden bir tekini bile atlamamaktan daha önemlisi, sorunun belirleyici olan boyutunu seçmektir.
Bu seçişi sağlıklı biçimde yapmak bizi çözüme yaklaştırır. Yanlış seçişin sorumluluğuysa artık çok ağır. Yanlış seçişler insanlarımızın onar yüzer ölümüyle sonuçlanıyor.
Kürt sorunu her şeyden önce emek sorunudur. Kürtlerin bir ulus olarak sahip oldukları ortak payda sınıfsal olarak bölünmüştür ve Kürt emekçilerinin sorunu aynı zamanda anadili farklı olan, ama bu ülkeyi paylaşan diğer emekçilerin de sorunudur.
Başlangıç noktamız bu olmak zorundadır. Türk, Kürt, Arap, Ermeni, Çerkes ve diğer emekçilerin, birinin diğerinin ezilmesinden, kimliğinin reddinden, aşağı görülmesinden elde edecekleri herhangi bir yarar bulunmuyor.
Oysa tersi doğrudur. Sermaye sınıfı, emperyalistler ve gericiler emekçilerin bölünmesi sayesinde, emekçiler ortak çıkarlara sahip olduklarının ayırdına varmadıkları sürece kendi paylarına büyük yararlar sağlamaktadırlar.
Bir kimlik grubunun bir diğerini aşağılaması, ezilmesine göz yumması veya bunu desteklemesi kimlikler arasındaki rekabetin değil, sınıflar arasındaki mücadelenin ürünüdür. Kürt düşmanı Türkler ve Türk düşmanı Kürtler, ülkemiz işçi sınıfının bölünmesini ve Türk ve Kürt işçilerinin kendi egemenlerinin peşine takılmasını resmediyorlar.
Bu durumu reddediyoruz. Kürtlerin ve başkalarının anadillerini özgürce kullanmalarında, kültürlerini geliştirmelerinde Türk emekçilerini rencide edecek bir şey yoktur.
Komünistlerin savunduğu eşitlik anlayışının özünde işçilerin kardeşliği yatıyor. Milliyetçilikler yoluyla birbirine düşman edilen, birbirini öldürmeye itilen her kökenden emekçilerin sınıf kardeşliği!
* * *
Milliyetçi yollar onulmaz acılarla tükendi. AKP diktatörlüğünün Kürt düşmanlığı yalnızca son aylarda bir dizi Kürt kentinin, mahallesinin yerle bir edilmesiyle somutlandı. Devlet terörü Kürt düşmanlığıdır, emek düşmanlığıdır, insanlık düşmanlığıdır. Yüreğimiz ve bilincimiz sokağa çıkma yasağı bitip cenaze töreni yapılması mümkün olana kadar buzlukta bekletilen o minicik bedenlerin, beyaz bayrak sallayarak cenazesini taşırken kurşun yağmuruna tutulan Kürt insanlarının yanındadır. Bu alçaklığı vatan savunması diye yutturmaya kalkanlar sadece Kürtlerin değil bütün ülkemizin düşmanıdırlar.
AKP faşizminin ve ona açık çek verdiğini ilan eden sözde muhaliflerin karşısında safımızı kardeşlikten yana belirledik.
Kürt milliyetçiliğinin ilan ettiği kısasa kısas yöntemini de kuvvetle reddediyoruz. Yüreğimiz ve bilincimiz servis aracının veya belediye otobüsünün içinde kavrularak ölen kardeşlerimizin yanındadır. Bu katliamları özgürlük mücadelesi diye yutturmaya kalkanların Kürt halkımızı temsil ettikleri iddiasını ciddiye almayız.
Kürt milliyetçiliğinin ve onun kuyruğuna takılanların kör şiddetinin karşısında safımızı kardeşlikten yana belirledik.
Yanlış yolların sadece acıya çıkması bir rastlantı değil. Bu bir kaçınılmazlık.
Komünistler bir yanlışı diğerine tercih etmezler. Komünistlerin dilinde ehvenişer, kötünün iyisi yoktur. Komünizm başlı başına bir alternatiftir. Tüm kökenlerden emekçi halkımızı eşitliği, adaleti, özgürlüğü ilke edinen sosyalizme çağırıyoruz.
* * *
Dinci gericiliğin Türklerin ve Kürtlerin ortak paydasını din kardeşliği olarak göstermesini reddediyoruz. Din farklı ulusları kardeşleştirmez. Kadını aşağılayan gericiler ulusların arasında nasıl bir eşitlik kurabilirler? Başka mezhepleri katli vacip sayanlar kardeşliği değil suç ortaklığını kurabilirler ancak!
“Hepimiz Müslümanız” sözü çok söylendi ve arpa boyu kadar bile yol alınamadı. Dinin toplumsal bir sorunun çözüm anahtarı yapılmaya kalkışılmasını reddediyoruz.
Komünistler dinin siyasetten bütünüyle uzak tutulmasını savunuyorlar. Kardeşlik mi? Önce laik olacağız! Önce dini vicdanlara bırakacak ve toplumsal sorunlara kendi ilkelerimizle yaklaşacağız.
* * *
Emperyalizmi, emperyalistlerin müdahalesinden özgürlük çıkacağı fikrini reddediyoruz.
Ortadoğu halkları Ortaçağ’da takılıp kalmış ve kendilerini idare etmekten aciz vahşiler değildir. Bölgemizin halkları emperyalizm tarafından bölünmekte, biri diğerine düşman edilmektedir.
Türk ve Kürt milliyetçileri ve egemenleri arasındaki mücadele emperyalizme yaranma yarışıdır. Amerikan koalisyonlarındaki yerini biri diğerine karşı güçlendirmeye çalışmak işbirlikçiliktir. Emperyalizmle işbirliğine girmek, hepsi bir yana, egemenlik iddiasının terkidir. Kaderini başkalarına devredenler kimi özgürleştirebilir ki?
Bütün tarihi boyunca bütün dünyayı kana bulayanları, özgürlük sloganlarının gölgesinde karşı milliyetçiliği yok etmeye çağırmak, kâh NATO’yu göreve davet etmek, kâh uluslararası gözlemci istemek, kâh Patriot füzelerine kucak açmak, kâh devrim yapıldığı söylenen bölgelerde yeni üslere toprak tahsis etmek… Komünizm bunların reddidir. Komünizm bağımsızlığı ve emperyalizmle her tür ilişkinin kesilmesini ilke edinen bir başka alternatiftir.
* * *
Newroz yeni gündür.
Halklarımız için yeni bir güne doğru yürümenin koşulları var.
Komünist Parti, işte o koşulları ilke edinenlerin partisidir. Komünist Parti, Türk, Kürt ve diğer emekçilerin partisidir. Komünist Parti gericiliği, emperyalizmi ve sermaye düzenini reddeden partidir.
Newroz’un ilkeleri de bunlar olmak zorundadır.
Böyle olacaksa yeni gün barış ve kardeşliktir. Barış ve kardeşlik afaki sloganlar değil, sömürüye, savaşa, yaranmacılığa, kan siyasetine karşı mücadeledir. Bu mücadele sosyalizme bağlanmak zorundadır. Sosyalizm bir hoş seda, bir rüya değil. Son derece acil, somut. Sosyalizmin olmadığı yerde bizim insanlarımızın ölmesini, ülkemizin kanamasını durduramayız.
Komünist Parti, tüm emekçi halkımızı bu acılı ülkemizde yeni bir sayfa açmaya, yeni bir gün kutlamaya çağırıyor.
17 Mart 2016
Ji bo roja nû ya gelên me û ya sosyalîzmê…
Newroz çawa tê pîrozkirin di vê rojê de ku dîktatoriya AKPê û netewereperestiya Kurd xwe li hev dikişînin û gaziya wan ew e ku her kesên din bibin ji aliyekî?
Em qala wê Newrozê dikin ku ew Newroz li gel têkoşîna gelê Kurd ji bo hemû gelên cîran û ji bo mirovahiyê wekî bangewaziya aştiyê bûye xelat. Newroza 2016an di rojên reşbîn de, di nav xof û mirinan de hat. Ka çawa peyvên cejn û mirinê tên li ba hev?
Dîtina rêyekê, qebûlnekirina vê xweferzkirinê dîsa jî gengaz e. Bi rastî, îro teqez gengaz e.
Ji bo derketina mecbûrî ya ji vê rêyê, Partiya Komunîst bang dike li her kesê/a ku xwe daye aliyê biratî û mirovahiyê.
* * *
Helbet pirsgirêka Kurd pirsgirêkeke neteweyî ye, pirsgirêkeke nasnameyê ye; di heman demê de pirsgirêkeke çandî ye; pirsgirêkeke herêmî, pirsgirêkeke jeopolîtîk û pirsgirêkeke kedê ye. Pirsgirêkeke tundî ye ku ne tenê ji tundiya dewletê pêk tê, bombeyên ku di nav mehekê de du caran li Enqereyê teqiyan ev dan nîşan... Ku em bixwazin ev lîstê wê dirêjtir be. Lêbelê ji kêmnegirtina vê lîsteyê, ji jêderbasnebûna her unsûra pirsgirêka Kurd girîngtir tesbîtkirina mezinahiya pirsgirêkê ye.
Tesbîtkirinineke, bijartineke saxlem wê me bigihîne çareseriyê. Berpirsiyariya bijartineke xelet jî êdî pirr dijwar e. Bijartinên xelet li gel mirina bi dehan, bi sedan mirovên me bi dawî dibin.
Pirsgirêka Kurd berî her tiştî pirsgirêka kedê ye. Para hevbeş a ku Kurd wekî neteweyekê xwediyê wê ne, wekî sinifî dabeş bûye. Û pirsgirêka kedkarên Kurd di heman demê de pirsgirêka wan kedkarên din e ku zimanê wan cuda ne û ew vî welatî tev bi hev re parve dikin.
Divê destpêka me ev be. Tu kes bi tu awayî xêrê jê nabîne ku ha kedkarên Tirk, ha yên Kurd, ha yên Ereb, ha yên Ermenî û ha yên din zordestiyekê bibînin an jî nasnameya yekî were redkirin an jî yek were biçûkdîtin.
Hal ev e ku ev jî rast e. Bi saya jihevbelavbûna kedkaran, heta ku kedkar nizanibin menfeeta wan yek e, sinifa sermayeyê, emperyalîst û paşverû wê feydeyên mezin bibînin
Dema ku grûpeke nasnameyekê nasnameyeke din biçûk dibîne, dema ku deng nake ji bo zordestiya li ser wê nasnameyê an jî dema ku piştgirî dide vê zordestiyê ev nabe reqabeta di nav nasnameyan de; ev dibe berhema berxwedana di nav sinifan de. Tirkên dijminê Kurdan û Kurdên dijminê Tirkan jihevbelavbûna sinifa karkeran, lipeyçûyîna serdestên xwe temsîl dikin.
Em vê qebûl nakin. Kedkarên Tirk rencide nake ku Kurd an jî yên din bi zimanê xwe yê zikmakî serbest bi kar bînin û çanda xwe pêşve bixin.
Di ‘eslê fehmberiya wekhev ya ku Komunîst lê xwedî derdikevin de biratiya karkeran heye. Biratiya sinifan ya kedkarên bi rêya neteweperestiyê ji hev re bûne dijmin, ya kedkarên ji her kokê ku ew ji bo qetla hevdu hatine dehfdan.
* * *
Rêyên neteweperestî bi êşên bêeman qediyan. Dijmindîtina Kurdan ya dîktatoriya AKPê bi tenê di mehên dawî de bi hilweşandina gelek bajar û taxên Kurdan bi dawî bû. Terora dewletê dijminîya Kurdan e, dijminîya kedê ye, dijminiya mirovahiyê ye. Dil û hişê me li ba wan bedenên biçûçik e ku ew heta rabûna qedexekirina derketina derve û li dar xistina torena cenazeyê di qeşemdankê de hatin sekinandin, dil û hişê me li ban wan Kurdan e ku wan dema ku ala spî li ba dikirin û pê re cenaze dibirin rastî gulleyan hatin. Yên ku vê adîtiyê wekî parastina welêt nîşan didin û wiha dixwazin bixapînin, ne bi tenê dijminên Kurdan in; ew dijminê hemû welatê me ne.
Aliyê me yê biratiyê ye li hemberî faşîzma AKPê û li hemberî muxalîfên qestî yên ku îlan dikin ku destûr dane AKPê.
Em metoda neteweperestiya Kurd a “we çi kir em ê jî bikin” bi baldarî red dikin. Dil û hişê me li ba wan birayên me ye ku ew di ‘erebeya servîsê de an jî di otobûsa şaredariyê de şewitîn û mirin.
Em wê îdiaya temsîlkirina gelê Kurd ya wan kesên ku van qetlan wekî berxwedana azadiyê nîşan didin cidî nabînin.
Aliyê me yê biratiyê ye li hemberî neteweperestiya Kurd, li hemberî tundiya kor ya kesên ku li pey neteweperweriya Kurd çûne.
Bi êşê dawîbûna rêyên şaş ne tesadifek e. Ev teqeziyek e.
Komunîst xeletiyekê tercîh nakin li hemberî xeletiyeke din. Di zimanê Komunîstan de “ehvenîşher”, başê xiraban tune. Komunîzm bi tena serê xwe vebijêrkek e. Em li hemû gelê xwe yê karker gazî dikin ji bo sosyalîzma ku rêgeza wê wekhevî ye, dad e, azadî ye.
* * *
Em qebûl nakin ku paşverûtiya olî hevpariya Tirk û Kurdan wekî biratiya olî dide nîşan. Ol nikare neteweyên cuda bike bira. Paşverûyên ku jinan biçûk dibînin wê çawa bikaribin di nav neteweyan de wekheviyê çê bikin? Yên ku qetla mezhebên din dikin wacib, ne biratiyê, encax wê bikaribin hevpariya sûcan çê bikin!
Gotina “Em gişk Misilman in” pirr hate gotin û bi vê gotinê tu tişt bi dest neket. Em qebûl nakin ku dikin ku ol bibe çareseriya pirsgirêkeke civakî.
Komunîst dixwazin ku ol bi temamî ji siyasetê bi dûr bimîne. Biratî? Pêşiyê em bibin laîk! Pêşiyê em ê olê bihêlin ji wijdanan re û em ê bi rêgezên xwe li pirsgirêkan binihêrin.
* * *
Em emperyalîzmê, em fikra wê bi mudaxaleya emperyalîzman azadî bê qebûl nakin.
Gelên Rojhilata Navîn ne ew gel e ku di Çaxa Navîn de maye û ne ew gel e ku wehşî ye û xwe nikare îdare bike. Gelên herêma me ji hêla emperyalîzmê ve tê jihevqetandin û yek ji bo yekî din tê dijminkirin.
Berxwedana di nav neteweperestên Tirk û Kurd û ya di nav serdestên wan de pêşbirka feydedayîna emperyalîzmê ye. Cihê xwe yê di nav koalîsyona Amerîkan de li hemberî yekî din bi hêz kirin hevkarî ye. Bi emperzalîzmê ve hevkarî, berî her tiştî, terkkirina îdiaya desthilatdariyê ye. Yê ku qedera xwe dide destê yekî din ka kê dikare azad bike?
Gazîkirina yên ku di hemû dîroka xwe de xwîn belav kirine li dinyayê, car caran gazîkirina NATOyê, car caran xwestina çavdêrê navneteweyî, car caran ji bo moşekên Patrîot pişt bûn, car caran terxankirina ‘erdan ji bo baregehên nû… Komunîzm redkirina van e. Komunîzm vebijêrkeke din e ku rêgeza wê serxwebûn e û xilasbûna têkiliya bi emperyalîzmê ve ye.
* * *
Newroz roja nû ye.
Ji bo gelên me mercên ber bi rojeke nû ve çûyînê hene.
Partiya Komunîst, partiya wan kesan e ku ew kes wan mercan ji bo xwe kirine rêgez. Partiya Komunîst, partiya kedkarên Tirk, ya yên Kurd û ya yên din e. Partiya Komunîst ew partî ye ku paşverûtiyê, emperyalîzmê û sermayeyê qebûl nake.
Mecbûr e ku rêgezên Newrozê jî ev bin.
Ku wiha bibe roja nû aştî û biratî ye. Aştî û biratî dirûşmên ji rêzê nîn e, berxwedanek e li hemberî kedxwarî, şer, xwepêxweşkirin û siyaseta li ser xwîna avakirî. Ev berxwedan mecbûr e ku bi sosyalîzmê ve xwe girê bide. Sosyalîzm ne xewnek e. Pirr zêde acîl e, berbiçav e. Dema ku sosyalîzm tune be em nikarin mirina mirovên xwe, xwînbûna welatê xwe bidin sekinandin.
Partiya Komunîst, gazî li hemû gelê me yê kedkar dike ku li vî welatê me yê bi jan rûpeleke nû veke, rojeke nû pîroz bike.
17 Mart 2016