Verin işçilerin parasını. O para ki insanlık dışı koşullarda dökülen kanlı alın terinin karşılığı bile olamayacak ödenmemiş kölelik ücretidir.
Madendeki kömürleri de katırlarla “düşük profilli” başbakanınız çıkarsın!
“Son atandığımız maden şirketinin sahasında 5 bin ton civarında kömür tespiti yaptık. Bu kömürün satılarak nakit paraya çevrilmesi ve maaşını alamayan işçilerin alacaklarının dağıtılması noktasında dikkatli bir şekilde çalışma başlatıyoruz.” Paralel operasyonunda DEKA Madenciliğe atanan kayyumun açıklaması
KOMÜNİSTLERİN YANITIDIR
Kömürü katırlarla Binali çıkarsın
Zonguldak Kilimli'de DEKA Madencilik adlı şirketin işlettiği bir maden var.
Burada bir şeyler oluyor. Ne olduğuna bakarken Zonguldak'ta son 20 yılda olanları da unutmamak lazım.
Yıllarca demir çelik fabrikalarına, enerji santrallerine, evlere, şehirlere ateşini veren karaelmas diyarı Zonguldak, Erdoğan'ın kahramanı Turgut Özal zamanında satılığa çıkarıldı.
Ortalama yaşam süresi 47'ye inmiş, sahiline, ormanına kömür karası sinmiş Zonguldak'a “devlet işletmesi artık verimli değil” denildi, madenler ya kapatıldı ya da zenginlere peşkeş çekildi.
Özel sektör işletmelerinde ücretler de çok düştü, çalışanın yaşama şansı da...
Peşkeş, AKP zamanında yeşil sermayenin de katılımıyla sürdü.
Kilimli'deki DEKA işletmesi de bunlardan birisi.
DEKA'da sessiz sedasız, “iş kazası” denilen işçi cinayetleriyle, karın tokluğuna çalışan, parasını alamayan işçilerle yıllar geçti.
Derken cemaatle ortaklık bozuldu, paralel şirket DEKA hedefe yerleşti.
DEKA'daki sefaleti yandaş basının “görmesi” de böylece oldu. Sabah gazetesi 2014 Ekim sonunda DEKA Kilimli madenini haber yaptı: Bu devirde katırlı maden!
O maden, o koşullarda yıllardır çalışıyordu. İşçi ölümleri Kilimli genelinde de DEKA'da da “istisna” değildi. Sabah DEKA'daki kara sömürüyü ancak “paralelle” aralar bozulmaya başlayınca haber yaptı.
Bir ay önce “paralel operasyonu” içinde DEKA'ya kayyum atandı. Zaten aylardır ücretini alamayan işçiler can havliyle eyleme geçti. Valiliğe yürüdüler, eylemler yaptılar.
Sonunda kendilerini madene kapatıp açlık grevine başladılar.
Zaman gazetesinde demokrasi destanı bulanlarsa 80 işçinin ailece aç açık kalmakla, açlık grevinde ölüme yatmak arasında kalmasıyla ilgilenmedi.
Kayyum gelişmelere duyarsız kalmadı ama! İşçilerin ölmesine gönülleri razı değildi.
Açıklama yaptılar, dediler ki: Madende 5 bin ton kömür varmış. Onları satalım, işçilerin parasını ödeyelim.
Alçaklık!
İşçiler, “paramızı verin yoksa biz çalışmayız” diyorlar.
Kayyum, top çeviriyor "kömürleri satalım, size paranızı verelim” diyor. Bunu da resmi kanallardan değil, yandaşın gazetesinden duyuruyor.
Herkes atıp tutuyor, olan işçiye oluyor! Biz de yüksekten açarak söylüyoruz: Bu ülkenin yüzde 99'u işçi! Verin işçilerin parasını. O para ki insanlık dışı koşullarda dökülen kanlı alın terinin karşılığı bile olamayacak ödenmemiş kölelik ücretidir.
Madendeki kömürleri de katırlarla “düşük profilli” başbakanınız çıkarsın!
İndir