Suriye’deki insanlık utancı daha yeni kıyılarımıza vurmuşken savaş tezkerelerini tazeleyenler emperyalizmin gönüllü uşağıdır. Bir kez daha görülmüştür: Ülkemizin yegâne sorunu artık başında diktatörcülük oynayan deliden kurtulmak değildir. Gericiliğin, Amerikan uşaklığının ve mülkiyet köleliğinin hesabı görülmeden kurtuluş yoktur
5 yıl önce Suriye’de evinden edilmiş milyonlarca insan ve Suriye dışında milyonlarca Suriyeli göçmen yoktu.
5 yıl önce Suriye toprakları İsrail’in işgal ve NATO’nun bombalama tehdidi altında bir ülkeydi. Sorunları vardı. Ama mutsuz değildi. Kan ağlamıyordu.
2003 yılında Irak’ı işgal eden kimse, bu işgale sessiz kalan, diplomatik destek veren, limanlarını işgal ordularına açan, “bu işgalden bize de bir şeyler düşer” diyerek elini ovuşturan kimlerse, Suriye’de bugünkü durumun sorumlusu da onlardır.
Libya, NATO uçakları tarafından bombalanırken alkış tutan, bu uçaklara üslerini açan, Kaddafi’nin leş yiyici uşaklar tarafından parçalandığını duyduğunda kameralara sırıtan, tüm bunları “bahar” diye alkışlayan kimlerse Suriye halkının kanını da onlar içmiştir.
Lazkiye’de, Şam’da, Halep’te, Humus’ta canavar sürüleri insanları, kentleri, binaları, müzeleri, kütüphaneleri parçalarken sırt çevirip sonra Kobani’de timsah gözyaşları döken, “bu, Kürtleri terbiye eder işte” diyerek gizli gizli sevinen kimlerse Suriye’deki utancın sahibi de onlardır.
Dün, savaş tezkeresini tazeleyen, Yeni Osmanlı’nın Amerikan komutasında bölge halklarına kan kusturması için onay veren herkes Suriye’de işlenmiş olan tüm insanlık suçlarının ortağıdır.
Suriye halkı kazanacak. Emekçiler kazanacak.
İşgalciler kaybedecek. Uşaklar kaybedecek.
Komünist Parti
Merkez Komite
İndir