Karşıdevrim doymuyor, şimdi de kendi evlatlarını yiyor

Bu sabah, Gülen Cemaati’nin medya kuruluşlarına AKP hükümetinin başlattığı operasyon, daha önce yargı ve poliste örneğine rastlandığı gibi, bir yol düzleme operasyonudur. 

Suç çetesinin büyük ortağı AKP, Türkiye’ye yerleştirilen dinci-faşist rejimden payını isteyen Cemaat’in yarattığı pürüzü ayağının altından çekmeye çalışmaktadır. Bu adımın aşağı yukarı, başta Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, AKP'nin hırsızlıklarının olanca çıplaklığıyla ortaya saçıldığı 17 Aralık'ın yıldönümüne denk getirilmesi, operasyonun niyetini ele vermektedir. Bu, yeri geldiğinde mağduru oynamayı çok iyi bilen AKP'nin intikam ve güç gösterme operasyonudur. AKP, haklarında çok şey bilen suç ortağını paydaşlıktan çıkarmaya dönük son adımlarını atmaktadır.

Bu operasyonla bir korku toplumu yaratmaya ve en ufak muhalefeti bile bastırmaya ayarlanmış “Ergenekon”la kodlanan operasyonlar arasında, yöntem dışında bir takım bağlantılar kurmak çarpık bir algıdır.

Keza, asker, polis, hukuk, medya gibi, bütün kilit noktalardaki AKP operasyonlarının maşaları, şimdi “demokrasi” çığlığı attıkça “Gezi Direnişi”ne göndermeler yapmak da, en hafif tabiriyle aymazlıktır.

Karşıdevrimin dizginsizce ilerlediği bu süreçte iktidarın, yıllarca kirli işlerinin ortağı olmuş Cemaat'e tahammül edemeyecek noktaya gelmesi korkunun ve zayıflığın göstergesidir.

AKP’nin korkusu, bu rejime sığmayan halktandır, emekçilerdendir. Örgütlü bir karşı koyuştandır.

14 Aralık Operasyonu, faşizmin yoluna döşenmiş mıcırların üzerine asfalt çekilerek düzlenmesi operasyonudur.

Bizim işimiz, bu yolun mıcırlarıyla birlikte önünün kesilmesi, durdurulmasıdır.

Artık kendi evlatlarını yeme evresindeki karşıdevrimi durduracak tek güç, sosyalizm mücadelesidir.

Hırsızlara, katillere ve her boydan yobaza verilecek tek yanıt bu pisliğin artık sonunun geldiğidir.

Laik, aydınlık ve sosyalist bir Türkiye için, şimdi mücadele zamanıdır.

Komünist Parti

Merkez Komite



İndir