Bu düzen bir cehennemdir

Sel, yangın, deprem, iş “kazaları”… Bu ülkede bunlar artık günlük olaylar haline gelmiştir.

Karadeniz’de yaşanan su baskınları ve özel olarak Hopa’daki katliam bu ülkenin artık bu düzenle devam edemeyeceğinin yeni kanıtlarıdır.

Sermayeye ve onun son tetikçisi AKP’ye dur denilmelidir.

 

Artvin Hopa’ da caddeler, sokaklar, evler sular altında…

Şu ana dek 8 kişi yaşamını yitirdi ve 1’i çocuk, 2 kişi  hâlâ kayıp…   

Bu felakete doğal afet ya da kaza değil katliam denmeli.

 

Hopa Belediye Başkanı “Yaşadığımız sel ve heyelan ilçemiz için son 50 yılın felaketi diyebiliriz.” sözleriyle açıkladı yaşananları. Bugünkü felaketin yolunun da başka birçok yerde  olduğu gibi son 13 yıllık AKP iktidarında yapıldığı bir gerçek. Karadeniz Sahil Yolu’ndan,  ilk HES ve maden projelerinden bu yana bölgenin riskli olan zemin yapısı bozulmuş, sonucu yine ölüm olan bu felaket kaçınılmaz olarak yaratılmıştır.

 

Bu katliamdan tüm kurum ve uzmanların uyarılarına kulak tıkayıp doğanın talan edilmesine göz yumanlar sorumludur. “Bize plan değil pilav lazım” diyen Demirel’lerden, “Şehir plancısına samanlık peyzajı bile çizdirmem.” diyen Melih Gökçek’lere, nükleer felaketi tüp patlamasına eşdeğer gören Tayyip Erdoğan'lara devreden rantçı, talancı, projeci zihniyet emekçilere daha fazla yoksulluk ve ölüm getirmektedir.

 

Bu katliam da daha öncekiler gibi sermayenin ölçüsüz kâr hırsının bir sonucudur. Sermayenin daha önce Soma’da, Ermenek’te   gördüğümüz suçlarındandır.

 

13 yıllık AKP iktidarı sermayeye sınırsız, ölçüsüz vahşi sömürünün kapılarını açmış, büyük holdinglerin, tekellerin yolunu düzlemiştir. Ölümlerden, AKP’yi ve sermaye düzenini meşrulaştıran herkes sorumludur. HES’lere karşı çıkıp AKP ile hükümet kurma hayallerinin peşinde koşan, sermaye temsilcileri ile seçim öncesi toplantılar yapan herkes bu katliamlara ortak olmaktadır.

 

Görünen o ki ülkemizin her yerinde benzeri katliamlar, felaketler, insanlık suçları devam etmektedir ve edecektir. Çözüm, sermayenin çöplüğüne bel bağlamakla, koalisyon ve seçim hesaplarıyla gelemez. Buradan tüm emekçilere çağrımızdır: Emeğe, sınıfa, halka, çevreye düşman patron-AKP iktidarına karşı örgütlenmekten başka çaremiz yoktur. Bu kirli ittifaka ve bunu meşrulaştıran her türlü sınıf patron uzlaşmacılığına karşı emekten ve işçi sınıfından yana bir düzen kurmaktan başka şansımız yoktur.

 

Komünist Parti



İndir