Türkiye tarihinin en kanlı saldırısı olarak kayıtlara geçen Ankara Katliamı'nın üzerinden bir yıl geçti. Bu süre içinde ortaya çıkan tablo, katliamın sorumluluğunun AKP iktidarında olduğunu gösterdi.
Bugün düzenlenen anma etkinliklerine yapılan saldırılar da bu tespiti şüpheye yer bırakmayacak şekilde doğruladı.
Emperyalizmin taşeronluğunu üstlenerek bölgedeki kanlı senaryoların yürütücülüğünü yapan iktidarın izlediği politikalar ülkeye katliamlar olarak geri dönerken, Türkiye'de siyaset halktan arındırılıyor. Ülkenin kaderi canlı bombalarla, intihar saldırılarıyla şekillendirilmek isteniyor. Bunun böyle devam etmesine, sadece emekçi halkın siyasete müdahalesi son verebilir.
Kifayetsiz muhterislerin Ortadoğu’yu kan gölüne çevirirken olacakları hesaplamadığını sanmayalım. Sanmayalım ki bu kanlı saldırıları yapanları tanımıyorlar. Bunlar, onların himaye ettikleri, silahlandırıp komşu ülkelere saldırttıkları öz çocukları. Halkımızın kanını dökenler, hani eski Başbakan’ın dediği gibi, onların “öfkeli çocukları.”
Halkımız dökülen timsah gözyaşlarına aldanmamalıdır.
Aldanmamalıdır, çünkü iktidar sahipleri emekçi halkın başına gelen felaketleri tarihin hiçbir döneminde zerre umursamamışlardır.
Çünkü çok iyi biliyorlar ki oturdukları sırça köşklerde patlamıyor canlı bombalar.
Çünkü çok iyi biliyorlar ki bomba yüklü araçlar sarayların bahçesine değil gariban erlerin nöbet tuttuğu asker kulübelerine, iş çıkışı otobüs bekleyen emekçilere dalıyor.
Çünkü silahlandırdıkları dinci katillerin attığı roketler etrafı duvarlarla çevrili zengin gettolarına değil Kilis’in yoksul mahallelerine düşüyor.
Bu saldırıların arkasından hangi örgütün, ülkenin, gizli servisin çıktığının bir önemi yok. Bu katliamların arkasında kahrolası sermaye düzeni ve patronlar adına onu yöneten iktidar var.
Bu düzen değişmeden ülkenin kaderi de değişmeyecektir.
Komünist Parti
Merkez Komite
10.10.2016
İndir