Lice'de halka açılan ateş sonucu bir yurttaşımız hayatını kaybetti. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı döneminde 77 milyonu nasıl kucaklayacağı ve "çözüm süreci"nden ne anlaşıldığı bir kez daha açıkça görüldü.
Diyarbakır'ın Lice ilçesinde askerlerin sivil halkın üzerine ateş açması sonucunda bir yurttaşımız hayatını kaybetti, ikisi yaralandı. Hangi bahaneye sığınılacak olursa olsun sivil halkın üzerine ateş açılması bir katliam girişimidir ve AKP'nin "çözüm süreci"nden ne anladığını bir kez daha gözler önüne sermektedir.
AKP'nin "çözüm"den anladığı Kürt halkının kendisine boyun eğmesi, boyun eğmeyenlerin susturulması, hapsedilmesi, katledilmesidir.
AKP'nin "çözüm"den anladığı Kürt yoksullarına ve emekçilerine karşı on yıllardır uygulanan baskı ve zulüm politikalarının sürmesi, bölgenin yabancı, Türk ve Kürt parababaları için dikensiz gül bahçesi haline getirilmesi, emperyalizmin bölgesel çıkarları için yeniden düzenlenmesidir.
AKP'nin "çözüm"den anladığı Kürt halkının en temel taleplerine dayanan "eşit yurttaşlık" değil, ümmet zemininde kurulan İslam kardeşliğidir.
Lice'deki katliam girişimi ve akan kan bir kez daha göstermiştir ki Tayyip Erdoğan'dan demokratik bir cumhuriyet kurmasını beklemek tarihsel bir hatadır. AKP'yi “Kürt halkının müttefiki gibi” görmek ve göstermek üzere atılan her adımın faturası çok ağır olmakta, bu faturayı Kürt emekçileri canlarıyla ödemektedir.
Lice'deki katliam girişimini Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığındaki ilk icraatı olarak görmek de mümkündür. Bu icraat Erdoğan’ın 77 milyonu nasıl kucaklayacağını da ortaya koymaktadır.
Haziran Direnişi günlerinde yine Lice'de yaşamını yitiren Medeni Yıldırım için ülkenin her yanında sokağa çıkan on binler ve Barzanili, Tatlısesli açılışlarla süslenmiş katliamlar halklarımızın önüne iki seçenek koymaktadır.
Ya Kürt ve Türk emekçilerinin ortak mücadelesi ile kuracağımız sosyalizm ya AKP ikiyüzlülüğü ve barbarlığı!
Komünist Parti
Merkez Komite
İndir