Açıklamalar
İş cinayetleri, işçi cinayetleri hiç bitmedi, bitmiyor!
Manisa’da 15 tarım işçisinin ölümüyle sonuçlanan korkunç bir iş cinayeti… Yine kamyonet kasası, yine can güvensizliği, yine göz göre göre ölüme yolculuk eden işçiler…
Ülkemizde tarım işçilerinin sosyal güvencesi yok, örgütlülüğü yok, uygun çalışma süreleri yok, çocuk işçilerin okulu yok… Her gün yenisi eklenen iş cinayetlerineyse kulak tıkayan çok!
2 Temmuz 1993’te 35 yurttaşımızın gerici zihniyet tarafından katledilmesinin üzerinden tam 22 yıl geçti. Bu karanlığın, korkunç katliamın failleri düzen tarafından kollandı, öfkemiz sadece tetikçilerine yönlendirilmeye çalışıldı.
Ülkemizde her geçen gün dozu artan yobazlığın ve gericiliğin kökleri ve sermaye sınıfıyla kan bağları; Kanlı Pazar’dadır, Komünizmle Mücadele Dernekleri’ndedir, Sivas Katliamı’ndadır... Devamı, 12 yıllık AKP iktidarında yaşanan ilericiliğin tasfiyesindedir. 7 Haziran sonrasında ise; düzenin yeniden güçlendirilmesi için tek çare olarak dinselleşmenin sürdürülmesi görülmekte, sermaye ve gericilik arasındaki bağ korunmaktadır.
28 Haziran Pazar günü, Madımak Katliamı'nı anmak için Alevi yurttaşlarımızla, ilerici aydınlarımızla, boyun eğmeyen gençlerimizle birlikte yürüyeceğiz.
Saat 13.00'te Kadıköy Bahariye Caddesi üzerindeki Süreyya Operası önünde toplanarak Ayvalıtaş Meydanı'nda oluşturulacak olan korteje katılacağız.
Boyun eğmemiş tek bir kişiyi unutmaksızın, Komünist Parti bayrakları altında buluşmak üzere.
DÜZEN PARTİLERİNİ YALNIZ BIRAKIN
Komünist Parti Merkez Komitesi, ülkedeki gelişmelere ve güncel mücadele hedeflerine ilişkin değerlendirmeler yaptığı bir toplantıyı başarıyla tamamlamıştır. Bu toplantıda ortaya çıkan bazı sonuçları halkımızla paylaşacağız.
Koalisyon görüşmeleri sürüyor. Gerici saldırılar da...
Muğla'nın Ortaca ilçesinde, 18 yaşındaki Cansu Kaya'nın cesedi kanalda bulundu. Erzurum'da başka bir kadın oruç tutmadığı için sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı. İstanbul'da bir dizi setinde yaşananlar bunların da ötesindeydi. Şalvarlı, sakallı, tesbihli bir çetenin öncülüğünde, "oruç yiyen" set çalışanlarına apartman pencerelerinden atılan mermer bloklarla saldırıldı.
1970'te işçilerin sendika seçme özgürlüğünün kısıtlanması ve sendika değiştirmenin güçleştirilmesi, ülke çapında var olan işçi hareketlerini büyük bir kalkışmaya dönüştürdü ve Türkiye tarihinde görülen en büyük işçi direnişlerinden biri gerçekleşti.
45 yıl sonra bugün 15-16 Haziran'ın yıldönümünde, ülkemizde her sektörde çalışan işçiler sarı sendikalara karşı, sermaye diktatörlüğüne karşı direnmeye devam ediyor. Para babaları ve onların koruyucuları işçi ölümlerini normalleştirmeye çalışıp iş güvenliğini ve işçi sağlığını hiçe sayarken, ülkemizde emekçiler kadın erkek, genç yaşlı bir araya geliyor.
İşçi ve emekçi kardeşlerimize sesleniyoruz; bu düzeni sıfırlamak mümkünken, iyileştirmeye çalışmalarına izin vermeyin. Sermaye diktatörlüğüne karşı olmayanlara inat sınıfın partisine omuz verin.
7 Haziran günü yapılan seçimler, 13 yıldır ülkenin üzerine kara bir bulut gibi çöreklenen AKP'ye tek başına iktidar olanağı vermedi. Ancak sonuçlar ne halkın zaferi olarak yorumlanabilir ne de Türkiye'ye siyasal açıdan bir normalleşme vaat etmektedir.
Türkiye'nin yakın geleceğinde bölgesel ve uluslararası gelişmelerden de etkilenen ciddi belirsizlikler olduğu gerçeğini seçimler değiştirmemiştir.
İki yıl önce, Haziran'da, büyük bir halk hareketiyle sarsılan Erdoğan'ın hep savunduğu ve her daim kendisini koruyacağını sandığı yüzde 10'luk baraj ve baştan aşağıya arızalı seçim sisteminin sillesini yiyerek Meclis çoğunluğunu kaybetmesi hem tarihin hoş bir cilvesi hem de aynı belirsizliğin bir başka göstergesidir.
Diyarbakır’da bugün gerçekleştirilen HDP mitinginde düzenlenen bombalı saldırı sonucu şu andaki verilere göre iki yurttaşımız hayatını kaybetti, yüzün üzerinde ise yaralı var. Ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ederken hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına ve HDP'ye başsağlığı diliyor, yaralılara geçmiş olsun diyoruz.
Suriye’deki gerici çetelere silah ve mühimmat taşınmasının haber, belge ve görüntülerle bir kez daha kanıtlanmasına şaşırmadık. Bunun üzerine AKP hükümetinin sergilediği tutuma ise hiç şaşırmadık.
Seçimler yaklaştıkça, HDP'ye dönük saldırılar artmakta, bu partinin propaganda çalışmalarına müdahale edilmekte, binaları bombalanmaktadır.