Her fırsatta fıtrat vurgusu yapan Erdoğan yine “giyim kuşam” bahsinde kadını aklına getirdi."Kadına insan olduğu için değer verdik” diye buyurdu. Kadına verdikleri değer ortada ve artık kıyafet üzerinden din sömürüsü yapılmasına karnımız tok! Yobazların milyonlarca insana dönük “giyim kuşam” dayatmalarına son verilmelidir.
“Kadını, 'başında örtü var, başında örtü yok' diye ayrıma nasıl tabi tutarsın? Yani 'başında örtü varsa kadın değil, başında örtü yoksa kadındır', böyle bir tanımlama olabilir mi? Yıllarca bu ülkede bu yapıldı. Eğer başında örtü varsa üniversiteye, okullara, devlet dairelerine, işe almadılar, yoksa aldılar. Ayrımcılığın ta kendisi bu, bunu yaptılar. İşte bunu biz değiştirdik. İnsan olduğu için değer verdik, giyiminden kuşamından dolayı değil” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, HAK-İŞ'in Kadın Emeği Buluşması'nda yaptığı konuşmadan
KOMÜNİSTLERİN YANITIDIR:
KADINLA ERKEK EŞİT DEĞİLDİR DİYEN SEN DEĞİL MİSİN?
Erdoğan, devlet destekli şeriatçı sendikanın düzenlediği “Kadın Emeği Buluşması”nda, kadınların bir kısmının yıllarca diğer kadınlarla eşit muamele görmediğini iddia etti.
İddialarına kendilerinin bu ayrımcılığı bitirdiklerini, kadına değer verdiklerini ekledi.
“Kadın ve erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir” diyen birisinin kadınlara insan oldukları için değer verdiğini iddia etmesi yalancılıktır. Erkeğin kadının üstünde olduğunu düşünen birisi, en başta kadının insanlığını reddediyordur zaten.
Kadına verilen değerin ölçülerinden sayılabilecek bir şey, örgütlülük olabilir. 2014 yılı verilerine göre erkek işçilerde sendikalılaşma oranı %8.8 kadın işçilerde ise %4.4'tür! Erdoğan'ın “kadınlara değer veriyoruz” yalanını söylemek için Hak-İş kürsüsünü seçmiş olması pek isabetlidir. Ayrımcılığın daniskasını gösteren sendikalaşma oranları ortadadır.
Hak-İş'in “Kadın Emeği Buluşması” düzenlemesi de isabetli olmuştur. Kadın emeğinin üzerine pek güzel yerleşmiş bir sendikadır. Hak-İş'in badem bıyıklı yöneticileri için sendika, kadın ve erkek işçilerin hakları için mücadele eden bir örgüt değil, milletvekilliği için bir sıçrama tahtasıdır.
Başında örtü olan kadınlara yapılan ayrımcılığa gelince...
Tüm insanlar, belirli toplumsal ve mesleki gerekleri karşılayarak, ayrımcılığı bizzat teşvik etmeden, istedikleri şekilde giyinebilmelidir.
Ama el kadar kız çocuklarının yobazların zoruyla örtü altına sokuldukları bir ülkede, “giyim kuşam” üzerinden din sömürüsü yapmanın da artık sonuna gelinmelidir.
Yobazların milyonlarca insana dönük “giyim kuşam” dayatmalarına son verilmelidir.
Devlet dairelerinde, üniversitelerde, hatta ilköğretim okullarında dini giyim ve sembollerle yürütülen kara propagandaya, din dayatmalarına giydirilmek istenen özgürlük kisvesine halkımızın karnı toktur.
Komünist Parti
İndir