Kadınların gericilikle mücadelesine geniş yer ayrılan ve “Kadınlar gericilikle mücadeleye hazır” kapak manşetiyle yayınlanan derginin bu sayısında şu konu, başlık ve yazarlar okunabilir:
1- Bu nikâh kıyılamaz
Bu 8 Mart yazısına iyi haber vererek başlayalım. Türkiye’de gericiliğin kader olmadığını iddia eden, “özgürlük için birlikte mücadele edelim” diyen insanlar var ve yollarının kesişeceği milyonlarca ilerici olduğunu biliyorlar. Ve bunun kadınlarla çok ilgisi var!
2- Bir arada yaşamak yok
Çilem en sert ve tek önlemi aldı, yaşamını korumak için başka yolu yoktu. Gericilikle mücadele de Çilem’in kavgası gibi... Ya gericilik ya kadınlar yaşayacak. Arada bir önlem yok, bir arada yaşamak yok. Bir arada yaşamayı reddediyoruz. Çünkü gericilikle yaşayamıyoruz.
3- Gericiler kız çocuklarının okula gitmesini neden istemez? Boyun eğdirmenin başlangıç aşaması (Nihan Soycan)
Kız çocuklarının okullardan uzaklaştırılması, gericilikle sürekli bir sürtüşme halinde olan kadınlara boyun eğdirme çabasının başlangıç aşaması. Gericilik, biat etmenin, erken yaşta evlendirilmenin, taciz edilmenin, öldürülmenin sorguya açılmadığı bir kadın yığını yaratmak istiyor.
4- ‘Bu karanlıktan örgütlenerek çıkacağız’
Mart ve Türkiye denilince akıllara gelen en önemli problemin tüm ülkeyi ama özel olarak kadınları çevreleyen gerici kuşatma olduğu ortada. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir çağrı metni ise gericilikle mücadele konusunda son zamanlarda atılmış en anlamlı adım olarak görülüyor. Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’nden söz ediyoruz. Hareket adına çağrı metnine imza atan 6 isimden birisi de hukukçu Özlem Şen Abay. Abay’la yaptıkları çağrının ne anlama geldiğini, gericilikle mücadelenin kadınlar açısından nasıl bir önem taşıdığını konuştuk.
5- 2016 ABD Başkanlık seçimleri: Sınıf mücadelesinde bir dönüm noktası mı?
2016 başkanlık seçimlerinde Sosyalizm ve Kurtuluş Partisi’nin (PSL) başkan yardımcısı adayı Eugene Puryear’ın Boyun Eğme için kaleme aldığı makaleyi paylaşıyoruz.
6- Biz de sizi tanımıyoruz (Kemal Okuyan)
Vakit tamamsa tamamdır. Türkiye’de sol gericilikle mücadeleye imzasını ko-ya-cak! Koyacak ve oyunu bozacak. En azından, düzen cephesi için bu dönemden çıkışın ağır bedeli, solun elde edeceği toplumsal mevziler olacak.
7- ‘Haribo’yla mutlu olunmuyor’ (Gün Yaman)
İstanbul Hadımköy sanayi bölgesinde kurulu Pamir Gıda’ya ait Haribo Şekerleme ve Çikolata Fabrikası işçilerinin grevi, taleplerinin kabul edilmesiyle sonuçlandı.
8- İmza kampanyası sendikacılığı (Korhan Ege)
Sendikalar, patronlar karşısında mücadeleci, toplu sözleşme ve grev silahlarını etkili kullanan sınıf örgütleri olmaktan çıktı. Yüzbinlerce işçiyi temsil eden bir sınıf oluşumunun bir imza kampanyasının ötesine geçemeyen hali, teslimiyetçiliğin bundan daha kötü bir biçimde olamayacağının resmidir.
9- İşçiye karşı ‘organize işler’
Geçtiğimiz yılki eylemleriyle hem patronlara hem de AKP’ye kök söktüren Renault işçileri, bu yılın da kolay geçmeyeceğini ilan etmiş oldu. 10 arkadaşlarının işten çıkarılmasına karşı şalter indirip direnişe geçen Renault işçilerinin karşısında AKP, MESS ve geçen yıl fabrikadan kovulan Türk Metal blok olarak duruyor.
10- Suat Derviş: “Kıpkızıl bir komünist” (Burcu Başkonak)
O kimsenin gölgesinde değil, partisi olan bir komünisttir. Dışlanır, yok sayılır... Yine de, insanların “hür ve eşit olacağı” o güzel günler için mücadele etmekten vazgeçmez. Bugün, yaşam öyküsü ve eserleriyle, yıldızları özgürce seyretmek isteyen tüm kadınları selamlıyor Derviş.
11- Kadının özgürleşmesi bahsinde ne okunmalı? (Evrim Gökçe)
Kadının kurtuluşu için aradığımız şey konusunda ne özürcü ne de örtüğüz. Devrimi arıyoruz, Engels’in “kadının tarihsel yenilgisi” dediği andan sonraki aralığı ancak böyle derdest edebileceğiz. Devrimi ararken de okuyacak, muhasebe edecek ve postmodern önermelere ayak direyeceğiz.
12- Forbes’un zenginleri, AKP’nin yandaşları (Ahmet Çınar)
Her yılın ilk aylarında olduğu gibi bu yıl da Forbes Dergisi, Türkiye’nin en zengin ilk 100 patronunu açıkladı. Açıklanan tablo, 13 yıllık AKP iktidarı ile iyi ilişkiler içinde olan tekellerin tablosu da aynı zamanda.
13- Bu adam deli mi? (Volkan Algan)
Herhalde ancak bir ruhsal dengesizlik sorunu olan birisi böyle davranır diye düşünüyorlar, ama mesela başka. Erdoğan bir karşı devrimci ve bunun gereklerini yerine getiriyor.
14- Müslümanların çelişkilerini laiklik çözemez (Özgür Şen)
Laiklik ilkesi yalnızca toplumsal ve siyasi alana girmemesi için dinsel olana çekilecek sınırı belirler. Üstelik bu sınırın yeri bir tartışma konusu da değildir, tartışılacak olan mücadelenin kendisi, dinsel olanın bu sınırın gerisinde nasıl tutulacağıdır.
İndir