Biz Sema Ramazanoğlu’na baktığımızda dayanışma düşü kurulacak bir kadın değil, kul olduğunu defaatle söyleyen bir tebaa görüyoruz.
Kadının kurtuluşu “kullar, köleler” ile değil, yurttaşlık bilincine sahip, özgür ruhlu kadınların mücadelesiyle gelecektir.
BİZ SENİNLE KAVGALIYIZ
Sema Ramazanoğlu’na baktığımızda dayanışma düşü kurulacak bir kadın değil, kul olduğunu defaatle söyleyen bir tebaa görüyoruz.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu, geçtiğimiz hafta bir açıklamasında; “Kadına yönelik şiddet yok, algıda seçilik var” ifadelerini kullandı. Kendisinin sosyal medya hesabının kullanıcı adının “benbirkulum1” olduğunu söyleyip tartışmayı bitirebiliriz ama devam edelim.
İlk türbanlı bakanın yakasında taşıdığı bir de nişanesi var; 28 Şubat sürecinde hekimliği bırakıp türban mücadelesi vermeyi tercih etmiş. Liberaller rahat bir nefes alabilir, türban özgürleşmiş, türbanlı bakan koltuğuna kurulmuş, “kadınlar aslında ölmüyor” demektedir.
Ramazanoğlu, kadınların “aslında öldürülmediğini” söylediği bakan koltuğunda, işgal ettiği bakanlığın adını da aslında “vicdan bakanlığı” olarak gördüğünü, elimizi vicdanımıza koyarsak tüm sorunları çözebileceğimizi iddia etmektedir.
Bakan Ramazanoğlu’na baktığımızda bir kadın görmediğimiz gibi bir vicdan emaresi de göremiyoruz. Gördüğümüz daha geçen gün Suriye’deki cihatçı çetelere tırlar dolusu “yardım” yollayanların kurdelesini kestiğidir. Tıpkı kulu olduğu diktatörün daha önce defalarca yaptığı gibi.
Muhtemel ki Ramazanoğlu, kadın düşmanı cihatçıların, Alevilerin kıyımından sonra camilerde dağıttığı lokumları afiyetle yiyecek tabiatta da biridir.
AKP’li bakan “algıda seçicilik var” buyurmuş, cihatçıları desteklemiş kime ne, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) kendisini ziyarette bir beis görmemektedir. Ne güzel yarenlik, ne hoş yağdanlık…
Kadın cinayetleri için sayaçlar oluşturulmuş bir ülkede, kadınların katledilişini görmemekte ısrar eden biri kadın düşmanı değilse nedir? Peki kadınları desteklediğini söyleyenlerin, bir kadın düşmanının eteklerinin dibinde toplaşmasına ne denir?
Biz Sema Ramazanoğlu’na baktığımızda dayanışma düşü kurulacak bir kadın değil, kul olduğunu defaatle söyleyen bir tebaa görüyoruz.
Kadının kurtuluşu “kullar, köleler” ile değil, yurttaşlık bilincine sahip, özgür ruhlu kadınların mücadelesiyle gelecektir.
Kalan zat-ı muhteremler ve yarenleri, aradan çekilmelidir.
İndir