Bu halk diktatöre asla boyun eğmeyecek

21 milyon oyla Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan ülkemizde bir başka ilki de gerçekleştirmiş oldu: Artık hırsızlığı soruşturma dosyalarında belgelenmiş, ülke içinde cinayet azmettiricisi, ülke dışında savaş suçlusu olduğu kabül görmüş bir Cumhurbaşkanımız var.

Sadece bu nedenle seçilmesi gayrımeşru sayılabilirdi.

Ancak başka nedenlerimiz de var.

O 21 milyon oyla kendisini diktatör ilan ederken, 34 milyon seçmen bu tablonun dışında kalmıştır.

Bu sayının 15 milyona yakın bir kısmı da bu oyunda yerini almamış olanlardan oluşmaktadır. Son dört yılda yapılan oylamaların hiçbirinde bu sayı 8 milyonu aşmamıştı. Seçime katılmayan ya da sandıkta geçerli oy kullanmayanların sayısı 7 milyonluk bir artış göstermiştir.

Tayyip Erdoğan'ın beklenen balkon konuşmasında dile getirdiği iddia da karşılıksızdır: Tayyip Erdoğan'ın arkasındaki desteği artırarak Cumhurbaşkanlığı'na tırmandığı doğru değildir.

Üstelik bu, yanına çektiği kesimler için uydurduğu bir yalan da değildir. Diktatörün kendisiyle “beraber yürüyenleri” kandırması onun alıştığımız bir huyudur.

Bu yalan, Tayyip Erdoğan'a “senin biçtiğin deli gömleğini giymeyeceğiz” diyen 34 milyonu hedef almaktadır.

Bu yalanı yeneceğiz. Bu ülkenin bu deli gömleğini giymeyeceğini göstereceğiz.

Fakat bunun için yapmamız gereken bir şey var: Ülkemize hak ettiği, ona yakışacak olan geleceği çizmek.

Gericilik gücünü “zaten başka türlüsü olmaz”lardan almaktadır.

Gericilik gücünü onun yerini ancak ona benzeyen bir başkasının alabileceği yanılsamasından almaktadır.

Gericiliği yenmek için karşısına yeni bir düzenle, sosyalizmle çıkmaktan başka çare yoktur.

Gericiliğin karşısına onun başını okşayarak çıkamazsınız, gerici bir düzenin karşısında “15 yıl öncesine dönelim” diyerek duramazsınız.

Gericiliği ancak daha ileri olanla yenebilirsiniz.

Gerçekçi olan budur. Gerçekçi olan sosyalizmdir.

Komünist Parti

Merkez Komitesi