KOMÜNİST KADINLAR KAVGAYA DAVET ETTİ

Komünist Kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla 7 Mart Cumartesi günü Ankara Kocatepe Kültür Merkezi’nde 'Kadınlar bu düzene sığmaz, karanlığı yıkacağız' başlığıyla bir etkinlik gerçekleştirdi.

Etkinlik eşitlik ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybeden tüm kadınlar için saygı duruşu ile başladı. Ardından Komünist Kadınlar’ın hazırladığı video gösterildi ve konuşmalara geçildi. AKP kadına neden saldırıyor? Kadınlar siyasette neden ikinci plana düşüyor? Haziran Direnişi'nde kadınların rolü neydi? Kentli, eğitimli, emekçi kadınlar neden Haziranda öne çıktı? Neden önümüzdeki dönem işçi hareketi açısından kritik bir kesim? Kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesi neden erkeklerin de katılımını gerektirir? “Kadınların kurtuluşu sosyalizmde” önermesi kolaycılık mı? Sovyet deneyimi ve Küba neden kadın özgürleşmesi için özel bir önem taşıyor? Kadının eşitlik ve özgürlük mücadelesi neden sınıfsal bir temele sahip olmalı? Sorularına açık yanıtlar verilen konuşmaların ardından müzik dinletisi gerçekleşti.

Komünist Kadınlar etkinliğin ardından Kocatepe’den Sakarya’ya yürüyüş gerçekleştirdi. Geniş bir katılımla gerçekleştirilen yürüyüş büyük ilgi çekti. Komünist Kadınların eylem ve etkinlikleri Sakarya Meydanı’nda okunan basın açıklaması ile sona erdi.

Açıklamada Komünist Kadınlar’ın tüm kadınları yeni bir ülke kurmak için mücadeleye davet ettiği açıklama şu şekilde:

"Tüm dünyada ve ülkemizde kadınların yaşam hakkı tehlike altındadır. Kadınlar hayatın bir çok alanında ayrımcılığa maruz kalmakta, eğitim ve sağlık gibi en temel haklardan mahrum bırakılmakta, emekleriyle geçinmeleri engellenmekte ya da “ev geçindirmedikleri” gerekçesiyle düşük ücretlerle çalışmaya mahkum bırakılmaktadırlar.

Kadınları toplumsal yaşamdan silmek isteyen dinci gericilik,  kadınları “bakılmaya muhtaç, erkeklerce korunması gerekenler” olduklarına ikna etmeye çalışmaktadır. Vahşice katledilen kardeşimiz Özgecan, kadının yalnız olduğunda her türlü şiddete, tacize ve tecavüze uğramasını normalleştiren bu çarpık zihniyetin kurbanı olmuştur.

Sokakta şiddetin bir benzeri de aile içinde yaşanmakta, kocası tarafından dövülen, işkence edilen hatta öldürülen kadınları devletin tüm kurumları izlemekle yetinmektedir. AKP iktidarının gericiliği ile mücadele etmek, kadınların yaşam hakkını savunmak demektir. Kimsenin koruması altında olmadan özgürce dolaşmak, anne olup olmama kararını kendimiz almak,  ne giyeceğimize, nasıl yaşayacağımıza kendimiz karar vermek için gericiliği durduracağız.

Bizler, Komünist Kadınlar ülkemizde kadınların mücadelesinin toplumsal yaşamda ve siyasal hayatta ikincil rollerini reddetmekten geçtiğini biliyoruz. Kadını hedef alan gericiliğe karşı aydınlanma bayrağını yükselteceğiz, örgütleneceğiz ve mücadele edeceğiz.

Kadınların yaşam hakkını korumak, gerici AKP iktidarıyla mücadeleyle mümkün. Toplumsal yaşamda kadın-erkek eşitliğinin yolu, bu eşitsizliğin kaynağı olan düzeni değiştirmekten  geçer. Tüm kadınları yeni bir ülke kurmak için birlikte mücadeleye etmeye davet ediyoruz."