Açıklamalar
Bu düzen mutlaka SIFIRLANMALIDIR
1 Mayıs'ta işçi sınıfının bağımsız sesi olmak için, bu düzeni SIFIRLAMAK için alanlardayız.
Diyoruz ki;
Asgari ücret artmalıdır, asgari ücretin artması için mücadele edilmelidir. Ancak emekçilerin her ücret artışını yutan hayat pahalılığıyla da mücadele edilmelidir.
Çalışma saatleri kısalmalı, işçilerin giderek daha çok çalışmasının önüne geçilmelidir. Ancak işçilerin kendileri için, toplum için değil de patronların kasasının dolması için çalışmasının da önüne geçilmelidir.
Dostlarımıza ve kamuoyuna
16 yıl önce faşist bir saldırı sonucunda hayatını kaybeden komünist tekstil işçisi, yoldaşımız Hüseyin Duman’ı anmak için 17 Nisan’da mezarı başında buluşuyoruz.
Hüseyin yoldaşımız 1999’da, seçimlerden bir gün önce, Sosyalist İktidar Partisi (SİP) seçim konvoyuna yapılan saldırı sırasında katledilmişti. Yoldaşımızı kaybettiğimizde söz vermiştik, yıkmak ve yenisini kurmak için. Sosyalist Türkiye iddiamızdan bir adım geri atmadık. Ülkemizin en karanlık günlerinde en cüretkar şekilde iddiamızı yeniledik. Güzel günleri göreceğimize olan inancımızı, umudumuzu hiç yitirmedik ve her yıl olduğu gibi bu yıl da Hüseyin yoldaşımıza mezarı başında söz vereceğiz: “Hüseyin'e sözümüz devrim olacak...”
AKP eliyle sürdürülen gerici diktatörlük Türkiye'nin kaderi değildir. Bu diktatörlük bir kaza veya arızanın sonucu ortaya çıkmış da değildir. Sömürü düzeni kendini yobazlara teslim etmiş, yobazların iktidarı karanlık, gerici bir diktatörlüğe dönüşmüştür.
Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.
Biz kabul etmeyiz.
Komünist Parti 7 Haziran genel seçimlerine ülke çapında katılıyor. Bu seçimler, AKP diktatörlüğünün yaklaşan sonunun sadece bir yobaz takımının değil, ülkemizde sömürü düzeninin tükenişi anlamına geldiğini anlatmak ve göstermek için bir fırsattır.
Bilinmelidir ki, bu sömürü düzeni, partimizin seçim sloganında vurgulandığı gibi SIFIRLANACAKTIR.
Hükümet bir kez daha cinayet işlemiştir. Dün İstanbul Adliyesi'nde, müzakereler sürerken güç gösterisine kalkışıp iki genci ve bir savcıyı öldürmek, ardından da başarılı operasyon nedeniyle polisi kutlamak ancak AKP iktidarının aklına gelebilirdi. Olayın hemen ardından yapılan açıklamalar da göstermektedir ki, dün bütün ülkeyi karanlığa gömen zihniyetin kan dökülmesine ihtiyacı vardı. İstediklerini aldılar ve bunun hesabını mutlaka verecekler. Hükümet bir kez daha beceriksiz, sorumsuz, cahil ve fırsatçı olduğunu göstermiştir. Dün ülkenin tamamında yaşanan ve ciddi olumsuzluklara neden olan elektrik kesintisi gün boyu giderilememiş, yetkililer tatmin edici bir açıklama yapmamış ve bu kepazeliğin ardından üçüncü nükleer santral için gece yarısı operasyonu yapılarak Meclis'te yasa çıkarılmıştır. Hükümsüzdür. Bütün bu anlaşmalar ve dünkü kaosun nedeni olan enerji özelleştirmeleri iptal edilecektir. Kanlı-karanlık iktidarın bir geleceği yoktur. Zorbalık ve yalan üzerine kurulu hanedanlık çökmek üzeredir.
Komünist Parti
Komünist Parti 7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan milletvekili genel seçimlerine ülke çapında kendi listeleriyle katılma kararı almış bulunmaktadır. Bu seçimlerde söyleyecek sözümüz var.
Yalnızca komünistlerin söyleyebileceği sözler birikti Türkiye'de.
AKP'nin yeni Türkiye adını verdiği dinci gerici, insanlık düşmanı rejim çoktan yolun sonuna geldi. Bu düzenin varlığını neye borçlu olduğunun anlatılması gerekiyor. AKP iktidarının sürmesinin nedeni, yerine ne konacağının bilinmemesi, sarsılmış bir AKP'nin herkesin işine gelmesi, suç dosyaları gökyüzüne yükselen yobaz takımına birçok şeyin yaptırılmasının kolaylaşmasıdır. Birileri AKP sonrasına ilişkin planlarını olgunlaştıracak diye madenlerde, inşaatlarda, sokaklarda katledilenlerin unutulması, tehdit altındakilerin susması beklenemez. Komünist Parti Türkiye'nin emekçi halkını bu seçimlerde çaresiz, temsilcisiz, sessiz bırakamazdı. Bir komünist partinin görevleri arasında halkın ve ülkenin başına örülen çorapları deşifre etmek, çorap örülmesini önlemek ve her şeyin ötesinde işçi sınıfını temsil etmek vardır.
Newroz dünden bugüne halklarımızın eşitlik ve özgürlük mücadelesinde verdikleri kavganın kendisiyle anılmıştır. Efsanelerdeki Zalim Kral Dehak’a karşı yakılan isyan ateşi halkların anadil, eşit yurttaşlık ve insanca yaşam mücadelesini aydınlatmıştır. Newroz Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesinin ayağa kalkmasıyla, hırsıza, katile, yobaza boyun eğmemesiyle anlamlanmıştır.
Newroz heta îro tekoşîna wekhevî û azadîya gelên me da, bi ceng danînên xwe de hat bîranîn. Ji efsaneyê agirê serhildane li ber zordest Dehaq hatî şewitandin îro zimanê zikmakîya gelan, welatîbûna wekhev û tekoşîna jiyana bi mirovî ronahî kir. Newroz, tekoşîna azadî û wekhevî ya gelê Kûrd rabûna ser lingê xwe re, stû xwar nekirina li diz û bikuj û kevnperestan re mane têk bir.
İstanbul Üniversitesi'nde rektörlük seçimlerini Prof. Dr. Raşit Tükel'in kazanması sonrası Komünist Gençlik bir açıklama yayınlayarak "Rektörümüze sahip çıkacağız, meşru olmayan gerici atamaları reddedeceğiz" dedi. Açıklamanın tamamı şu şekilde: