Komünistlerin Yanıtıdır
Verdikleri savaş Türkiye içindir. İslam ordularının fethetmesi istenen Halep değil, Türkiye’dir. Kendi topraklarımızdır. “Baykal da savaşa destek verdiğine göre artık başlayabiliriz” diye düşünenlere bu mevzilerin kolay düşmeyeceğini göstermek de bize düşüyor.
Yalova’nın Subaşı Belediyesi seçim döneminde vaat ettiği kreşi açmış. Bazıları alevi ailelerden gelen çocuklara zorla namaz kıldırılan, çocukların açlıkla, dayakla “eğitildiği” bir kreş! Tekrar söylüyoruz: Çocuklara din eğitimi vermek, onları ibadete zorlamak insanlık suçudur. Bu ülkeyi, bu ülkenin çocuklarını size bırakmayacağız.
İşçiyi insanca çalıştırmak, işyerinde güvenlik önlemleri almak patronun kârını düşürüyor. “İş kazası” sonucu yaşanan ölümlerin üzeri örtülüyor. İşçinin hayatı ucuz ve giderek ucuzluyor. Kısacası; onlar öldürmeyi iyi biliyor. Ancak bilmedikleri bir şey var: Ölümlere alışsın, hesap sormasın istedikleri emekçiler örgütlenecek. Bu devran dönecek!
Hükümet Programı’nda “geleneksel aile değerlerine” uygun olmayan yayınların caydırılmasını buyurmuşlar. Üstelik bunu yapanlar “aile değerleri” bir yana insanlık değerlerine uygun olmayan nice işler yaptı ve yapıyor. Şunu anlasalar iyi olur yasakları da, ölçüsüz, izansız sapkınlıkları da, insanlığımızın duvarında parçalanacak.
Kapitalist dünyanın kirli diplomasisinde dünün dostları bugün düşman ilan ediliveriyor. Yandaş gazete Yeni Şafak, Erdoğan’a yapılacak çok uluslu darbe planı için 70 milyon dolar ayrıldığını yazmış. Erdoğan'ın 10 tane bakanının evindeki ayakkabı kutularını toplasanız bu kadar para çıkar zaten! Ama 70 milyon sayısının bir hikmeti var. 70 milyon dolardan değil ama 70 milyonluk Türkiye'den korkmanızda fayda var.
Hukuk var, bilim var, insanlık değerleri, insan uygarlığının sözlü, yazılı, görsel birikimi var. Ve Diyanet “kürtaj yaptıran 5 deve ceza tazminatı öder” diye karar ilan ediyor.
Yok deve!
Yıllarca “analar ağlamasın” sömürüsü yapan diktatör şimdi milyonlarca insanın anasını ağlatıyor. Ve bu sırada bu ülkede başka bir savaş, ilan edilmemiş bir savaş, hiç ara vermeden devam ediyor. 2015 yılında, 25 Aralık tarihine kadar tam 1712 işçiyi bu savaşta kaybettik. Bu savaş kolay bitmeyecek. Çünkü bu savaş iki kardeş halk arasında değil, patronlar ile işçiler arasında... İşçiler, emekçiler, paranın değil alın terinin hizmetinde olan aydınlar…Tarafınızı doğru seçin. Savaşınızı da...
Ükemiz çok konuşan ve konuştukça yalan söyleyenlerce yönetiliyor. Ve tabii ki “o” bu konuda da birinciliği kimseye bırakmıyor. En büyük yalanı da şu: Kandırıldım! 2015'in son günlerindeyiz ve konuşmaya devam ediyor. “Bu durumda 2016 da aynı olacak, yine yıl boyunca yalanlarını dinleyeceğiz” demeyin sakın. Bir yolu bulunacak, susturulacak.
Recep Tayyip Erdoğan!
İstersen, vatan hainliğinden hiç söz etme.
Amerikancı gericilerden “vatan” dersi alacak değiliz.
Biz bu ülkenin bağımsızlığı, egemenliği, insanlarımızın özgürlüğü için mücadele ediyoruz ve bu ülkeyi sizin paracıklarınızı ve iktidarınızı sevdiğinizden daha çok seviyoruz.
Kılıçdaroğlu kendisine “ana muhalefet lideri” dememelidir. Gerici Hükümeti Halkla Uzlaştırma Uzmanı daha uygun düşer.
“Erdoğan karışmazsa, AKP ile demokratik bir anayasa yapabiliriz” demek sadece AKP'ye değil Erdoğan'a da buyur geç demektir.